Olayın nasıl meydana geldiğini
anlatmadan önce geçmişinden biraz bahsetmem gerekiyor.Çünkü Tupac’ın ölümü
aslında ona değil, bağlı olduğu plak şirketi Death Row’a ve sahibi Marion
“Suge” Knight’a yapılmış bir suikastin hedefinin şaşmasından ibaret.Yani
Knight’a niyet Tupac’a kısmet.Death Row plak şirketinin sahibi ve Amerika’nın
batı kıyılarındaki rap mafyasının babası olan Marion “Suge” Knight, bir süre
önce atağa kalktı ve aralarında Dr. Dre, Snoop Doggy Dogg, Tha Dogg Pound ve o
zamanlar Rap’in babası sayılan Hammer gibi dev isimlerinde bulunduğu bir dolu
karanlık rap yıldızıyla anlaştı.Böylece California baz olmak üzere Amerika’nın
tüm batı kıyısında rap imparatorluğu kurmuş oldu.Knight’ın rakibi Sean “Puff
Daddy” Combs ise New York’taki Bad Boy Record’un patronu ve de tahmin edersiniz ki,
doğu yakasının babası.Yanii evet tam anladığınız gibi rap dünyasını gangsta
rapperlarla besleyen bu iki dev şirket,Bad Boy Records (Şimdiki adı Puff Daddy Records)
ve Death Row yaklaşık 1 yıldır sıcak savaş halindeler.
Savaşın sebebine gelince ...Tam 143
kilo çeken 30’luk Marion “Suge” Knight’ın 1995 yılında New York’da
düzenlenen bir ödül töreninde sahneye çıkıp Pazar payı için zaten kapışmış
olduğu Sean “Puff Daddy” Combs’a bol küfürlü hakaretler yağdırmasıyla
ortalık karıştı.Zaten Death Row’a karşı çokda parlak durumda olmayan Combs, çok
kısa bir süre içinde üç ayrı kiralık katil grubuyla anlaştı ve işi temizlemesi
için silahlara devretti. Sanki Sean “Puff Daddy” Combs, kendisine yapılan
hakaretlerden intikam almak ister gibiydi ama aslında tüm isteği Death Row’un önüne
geçerek Bad Boy’un yeniden atağa geçmesini sağlamaktı. Katliam organizasyonu 2 ay
sonra Marion Knight’ın en yakın çalışma arkadaşı vurularak
öldürüldü.Cinayetin etkisiyle misilleme olsun Marion Knight ve gözdesi Tupac
Shakur’da fazla düşünmeden merkezi Los Angeles’ta bulunan plak şirketlerinin New
York’da da bir şubesini açmaya karar verdiler. Bu onlar için sınırın geşilmesi ve
Doğu Amerika rap mafyasının alanına girmek demek oluyordu.Kanayan yaranın üstüne
tuz biber gibi gelen bu olayın üstüne sıcak çatışmalar artık kaçınılmazdı.
Konu hakkındaki durum buraya kadar
böyle, şimdi bakalım silahların konuştuğu o gecede neler olmuş? Olayın
gerçekleştiği 7 Eylül Cumartesi akşamı Tupac Shakur ve Marion Knight Las Vegas’ta
Mike Tyson’ın ünvanını geri aldığı maçı seyretmişlerdi.Çıkışta Tupac,
Knight’la beraber siyah BMW’sine bindi.Beraber geldikleri diğer dokuz arabada ise hem
kendisini hemde patronunu korumakla görevli son derece profesyonel korumalar vardı.Tam
yola çıktıkları anda bir Cadillac konvoyun önünü kesti ve aracın içinden
fırlayan 4 kişinin yaylım ateşiyle Saatler 23:15’i gösterirken ortalık cehenneme
döndü. Hayatına son verilmesi için 3 ayrı kiralık katil grubuna kontrat
çıkarılmış olan Marion “Suge” Knight, yani asıl hedef, şaşırtıcı bir
biçimde olaydan hafif yaralarla kurtulurken, olay yerinden geçen vatandaş kadar masum
olmamakla birlikte biraz “talihsiz” diye nitelendirebileceğim Tupac Shakur ise ağır
yaralandı.Las Vegas’ta University Medical Center’a kaldırılan ve derhal akciğeri
alınan rapper, geçirdiği 2 ameliyata karşın ağır kurşun yaraları ve şiddetli kan
kaybı sebebiyle kurtarılamadı. Doktorlara göre öldüğünde annesi
başucundaymış...
Sonuçta siyah mafyanın 100 milyon
dolarlık pazar için hesaplaşmasında 25 yaşındaki Tupac Shakur öldü.Fakat aranan
adam Marion “Suge” Knight ise hala hayatta ve intikam almadan rahat uyku uyumayacağı
şimdiden belli.Öyle görünüyor ki rap dünyasında bundan böyle geveze çeneler
değil, silahlar konuşacak...